Bekir’im evden gideli tam tamına üç gün oldu. Üç gündür yolunu gözlüyorum ki köşeden şöylece dönüp küçük patileriyle koşa koşa eve dönecek diye. Sanki sırra kadem bastı ufaklık. O ne yapar ki şimdi dışarıda? Korunmasız, sokağı bilmeyen, çelimsiz bir yavru. Neredeyse ayakta zor duruyor, ha düştü ha düşecek. Kendimi besleyemiyorum ki onu besleyeyim doğru düzgün. Yine de alabildiğim en iyi mamaları aldım ona. Alamadığımda da kendi yemeğimi paylaştım. Yemek seçmezdi […]
Etiket: Yaşam
Kendinden emin yavaş yavaş ilerliyor. Ne onun, ne onu iten ellerin acelesi var. Hele benim hiç yok. Tekerler beton zemindeki çatlaklara girince, sağa sola doğru tatlı tatlı sallanıyorum. Yine de kafam bulunduğu yeri kaybetmemekte ısrarcı. Sadece yüzümün yönü değişiyor, o da azıcık… İnatçı olduğumu, canın çıkıp huyun çıkmadığını söylerlerdi… Artık çok geç de olsa, ilk defa onlara bu kadar hak veriyorum. Ellerim göbeğimin üzerinde huzurla kavuşmuş, yolculuğun en heyecanlı anını […]
Çocukluğunu geçirdiği ancak hanidir ayak basmadığı o şehre sakin bir hayat sürmek üzere geri dönmüştü. Ailesinden kalan, kentteki örnekleri giderek azalmakta olan bahçeli ahşap bir evde tek başına yaşıyordu. Aradan geçen yirmi beş senede evin etrafı yüksek, karaktersiz binalarla dolup taşmıştı. Yine de terasta yüzünü gökyüzüne çevirip de yıldızları görebildiğinde, çocukluk anıları canlanır, sanki bu mahallede hiçbir şey değişmemiş gibi gelirdi. Döndüğünden beri onca müteahhitin ‘sat’ baskısına vakur bir şekilde […]
Uzun zamandır sadece dört bloktan oluşan, oldukça eski bir sitede oturuyorum. İstanbul’da son yıllarda yapılan ‘güvenlikli’, ‘havuzlu’, ‘lüks’ rezidanslardansa, bu bodur binalar bana çok daha değerli, ‘insani’ geliyor. Müteahhitlere fazla kar bırakmadığı için başına kentsel dönüşüm gelmemesine içten içe seviniyorum. Bu durumdan memnun olmayanların serzenişlerini dinlerken, bıyık altından gülümsüyorum. Salonun penceresinden dışarı baktığımda açık alana park etmiş arabaların, apartmanları çevreleyen ağaçların yanı sıra, mini minnacık bir de park görüyorum. Belediyenin […]
Kendi yağında kavrulan, kaplumbağaları ve balığıyla dertleşen, serseri gibi görünse de aslında sadece hayatta kalmaya çalışan merhametli bir adamdır. Tüm arkadaşları onun gibi kentin varoşlarında yaşayan, belki kötü kokan ama yalansız ‘samimi’ insanlardır. Bir de kendisi kadar garip, dikkat çekmeyen bir kıza aşıktır. Daha filmin ilk dakikalarında farkında olmadan kendimizi onun yerine koyar, basit bir yaşam süren bu iyi kalpli boksörün var olabilme mücadelesine ortak oluruz. Nihayet ‘serseri’ olmadığını herkese […]