Bembeyaz bir duvarda, işlevsiz boş bir deliğim. Bir matkabın ısrarıyla yavaş yavaş başlayan varoluşum, hoyrat bir tornavidanın içimi boşaltmasıyla felce uğradı. Vidam, boynunda asılı tabloyla beraber benden çalınalı henüz çok geçmedi. İçimde parçalanmış bir dübel ve tarifsiz bir boşlukla kalakaldım. Bir zamanlar bütünken mutluluk kattığım bu küçücük evde varlığım bile hissedilmezdi. Şimdi herkes varlığımın farkında fakat maalesef bu kötürüm halimle onları rahatsız eden koca bir çirkinliğe dönüştüm. Ev sakinleri karşımdaki […]
Etiket: Mutluluk
Şehir üşüyor. Oda soğuk. Yorgan küçük. Ben de küçüğüm. Pencereyi kapıyorum. Karanlık yatağın içine sızarak yorganın altında kaybolma zamanı. Ayaklarım hep daha çok üşür. Yine öyleler. Isınmaları için yorgana sıkı sıkı sarıyorum. O zaman da terliyorlar, ama soğuk soğuk. Yatağıma sakladığım en sevdiğim oyuncaklarıma değiyorlar. Onlar da üşümüşler…Dertop olmuş, nefesimle ısınmaya çalışıyorum. Soğuk girdiğim yatağın yavaş yavaş ısınması… Beslenme çantamdan muz çıkması… İşte beni en çok mutlu eden iki şey! […]
Uzun zamandır sadece dört bloktan oluşan, oldukça eski bir sitede oturuyorum. İstanbul’da son yıllarda yapılan ‘güvenlikli’, ‘havuzlu’, ‘lüks’ rezidanslardansa, bu bodur binalar bana çok daha değerli, ‘insani’ geliyor. Müteahhitlere fazla kar bırakmadığı için başına kentsel dönüşüm gelmemesine içten içe seviniyorum. Bu durumdan memnun olmayanların serzenişlerini dinlerken, bıyık altından gülümsüyorum. Salonun penceresinden dışarı baktığımda açık alana park etmiş arabaların, apartmanları çevreleyen ağaçların yanı sıra, mini minnacık bir de park görüyorum. Belediyenin […]
Bayram arifesiydi. Aylar önce burada mutluluk reçetesi yayımlayan Deli gitmiş yerine huysuz, aksi, suratsız bir adam gelmişti. Sonra o adam da gitmiş yerine huysuz, aksi, suratsız hatta lanet bir adam gelmişti. Sonra o adam da gitmiş yerine… Sanıyorum ne demek istediğimi anladınız. Uzatmanın hiç alemi yok. Kısacası işler benim açımdan sarpa sarmış, gelen gideni aratır olmuştu. Gittikçe daha da dibe vuruyor, yüzeye çıkarak soluklanmak için en ufak bir çaba dahi […]
Yazılarımda, önce emektar bir printer’in, devamında da Şirin Baba’nın helvasını yedikten sonra biraz olsun doymuş, durulmuştum. Bahar güneşinin İstanbul’a teşrif etmesiyle yeniden suya sabuna dokunmayan konularda yazarak, ahaliden gelen”Hadi printer neyse de Şirin Baba’dan ne istedin ? Hikaye böyle bitirilir mi ?” serzenişlerini geçmişte bırakmak, siz sevgili okuyucularımın -eğer varsanız tabii- yüzlerine kalıcı birer gülümseme yerleştirmek istiyordum. İşte bu ulvi duygularla evdeki bilgisayarımın başına oturdum, mutlu bitecek bir hikaye düşünmeye […]
Muhteşem bültenimizde bu hafta sizlerle tamamen bana, yani Deli Abdal’a ait olan sihirli bir ‘mutluluk’ formülü paylaşacağım. Ey kronik mutsuzlar, hiç meraklanmayın, Deli yine iş başında ve emrinize amade ! Gökyüzü yine karanlık, gri ve depresif mi ? Hayatında her şey ters mi gidiyor ? Merkür yine retro mu yapıyor ? Fenerbahçe yine kupon mu yatırdı ? Hepsinin çözümü işte bu yazıda. Sabırsızlandığınızı, enerji havuzumuza yaptığınız inanılmaz katkıyla hissedebiliyorum. Heyyy !! […]