Bekir’im evden gideli tam tamına üç gün oldu. Üç gündür yolunu gözlüyorum ki köşeden şöylece dönüp küçük patileriyle koşa koşa eve dönecek diye. Sanki sırra kadem bastı ufaklık. O ne yapar ki şimdi dışarıda? Korunmasız, sokağı bilmeyen, çelimsiz bir yavru. Neredeyse ayakta zor duruyor, ha düştü ha düşecek. Kendimi besleyemiyorum ki onu besleyeyim doğru düzgün. Yine de alabildiğim en iyi mamaları aldım ona. Alamadığımda da kendi yemeğimi paylaştım. Yemek seçmezdi […]
Etiket: Emek
Kendi yağında kavrulan, kaplumbağaları ve balığıyla dertleşen, serseri gibi görünse de aslında sadece hayatta kalmaya çalışan merhametli bir adamdır. Tüm arkadaşları onun gibi kentin varoşlarında yaşayan, belki kötü kokan ama yalansız ‘samimi’ insanlardır. Bir de kendisi kadar garip, dikkat çekmeyen bir kıza aşıktır. Daha filmin ilk dakikalarında farkında olmadan kendimizi onun yerine koyar, basit bir yaşam süren bu iyi kalpli boksörün var olabilme mücadelesine ortak oluruz. Nihayet ‘serseri’ olmadığını herkese […]
Yıllardır çalıştığı bu iş yerinde, hiç kimsenin anlayamadığı garip sesler çıkararak görevinin başında son nefesini verdi. İstanbul’a yaklaşık on sene önce deniz aşırı bir ülkeden gelmişti. Dilini hiç bilmediği, kimseyi tanımadığı bu güzel şehre geldiği günün ertesi, yeni işine başlamıştı. İş yerindekiler ilk zamanlar onu anlamakta biraz zorlanmıştı ama kısa süre sonra herkesle iyi kötü anlaşır olmuştu. Gün içinde ona işi düşmeyen yok gibiydi. Kendisinden istenenleri hep zamanında ve özenle bitirmiş, […]
Plak kültürü hakkında yazmak için mükemmel bir gün ! Peki bu ‘Issız Adam’ nerden çıktı, geldi Deli’nin bloguna yerleşti ? Sen, Issız Adam’ı Emek Sineması’nda seyredebilmiş şanslı nesil ! Sen, aynı sinemanın kapısında filmden ağlayarak çıkanlara kağıt mendil satarak yüzü gülen emekçi kardeşim ! Sen, ağlamaktan makyajı birbirine girmiş genç kız ! Sen, olanı biteni bıyık altından gülümseyerek izleyen Beyoğlu kedisi ! Sen, filmden sonra vakit kaybetmeden sigarayı yakıp, Issız […]