Vikont ve Matmazel

Onu hep pencerede görürdüm. Uzun beyaz bıyıkları, eskimiş smokiniyle orada öylece dururdu. Artık çok eskilerde kalan meşhur Cumhuriyet balolarından fırlamış kadar mağrurdu. Baktığımı belli etmemeye çalışarak penceresinin önünden hızlı hızlı geçip giderdim. Hasbelkader göz göze gelsek hemen gözlerimi kaçırırdım. Neden bilmiyorum sanki bakışlarında içime işleyen bir şeyler vardı… Bir gün yine oradan geçerken aralanmış pencereden nefes almak ister gibi kafasını çıkarmış olduğunu gördüm. Gözlerini kapatmış sanki dünyanın en güzel rayihasını […]

Devamını Oku...

Manifesto

manifesto deli abdal chopin

Ne zaman bir şeylerden uzaklaşmak, düşüncelere dalmak yahut güzel bir rüya görmek istese, kendini hep onu dinlerken buluyordu. Siyah beyaz bir fotoğrafta, piyanosunun başında uzaklara dalmış o güzel kadını. Kadının bakışlarında hüzün ağırlıkta olsa da tam tanımlayamadığı birkaç duygunun ortak yansıması vardı. Gözlerinin rengini hep yeşil hayal etmişti. Başka ihtimal yoktu, mutlaka öyle olmalıydı ! Sırf hayal kırıklığına uğramaktan korktuğundan, renkli fotoğraflarını araştırmaya hiç yeltenmemişti. Fotoğraf, tamamı bu piyanist tarafından icra edilmiş […]

Devamını Oku...

Issız Adam aslında plak değil mp3 dinliyordu

deli-abdal-hikaye-blog-plak

Plak kültürü hakkında yazmak için mükemmel bir gün ! Peki bu ‘Issız Adam’ nerden çıktı, geldi Deli’nin bloguna yerleşti ? Sen, Issız Adam’ı Emek Sineması’nda seyredebilmiş şanslı nesil ! Sen, aynı sinemanın kapısında filmden ağlayarak çıkanlara kağıt mendil satarak yüzü gülen emekçi kardeşim ! Sen, ağlamaktan makyajı birbirine girmiş genç kız ! Sen, olanı biteni bıyık altından gülümseyerek izleyen Beyoğlu kedisi ! Sen, filmden sonra vakit kaybetmeden sigarayı yakıp, Issız […]

Devamını Oku...

Site Footer

Sliding Sidebar